Mehmet Efendi Türk Kahvesi 100 gr
Mehmet Efendi Türk Kahvesi; kaliteli kahve çekirdeklerinin kavrulup öğütülmesiyle üretilmiş olan geleneksel bir lezzettir.
Mehmet Efendi Türk Kahvesi’nin Özellikleri
· Mehmet Efendi ile kahvenin yumuşak köpüğünün damakta bıraktığı tadın keyfine varacaksınız.
· Kahveci Mehmet Efendi kalitesiyle üretilmiş olup türk kahvesi sevenlerin ilk tercihi olmaktadır.
· Mehmet Efendi Kahve 100 gr, diğer kahve türlerine göre daha kıvamlı olmakla birlikte aromatik bir lezzete sahiptir.
· Türk Kahvesi Mehmet Efendi; Arabica türündeki yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinin öğütülmesiyle üretilir.
· Kurukahveci Mehmet Efendi 100 gr; diğer kahve türlerine göre daha az kafein içerir ve daha sağlıklı bir kahvedir.
Mehmet Efendi Türk Kahvesi Nasıl Hazırlanmalıdır?
· Öncelikle içme suyunu kahveyi içeceğiniz fincan ile ölçüp cezveye koyunuz.
· Her fincan için 2 çay kaşığı (6 gr) Mehmet Efendi Türk Kahvesi ekleyiniz.
· Arzu ederseniz şeker de ilave edebilirsiniz.
· Kısık ateşteyken kahveyi kısa bir süre karıştırınız.
· Zamanla kabaran köpüğü fincanla paylaştırınız.
· Cezvede kalan kahveyi bir taşım daha pişirdikten sonra fincanlara boşaltınız.
· Böylelikle Türk Kahvenizi keyifle yudumlayabilirsiniz.
· Dilerseniz Türk Kahvenizi bir bardak su, kurabiye, lokum yada çikolata eşliğinde sunabilirsiniz.
Türk Kahvesi, Türkler tarafından keşfedilen kahve hazırlama ve pişirme metodunun adıdır. Özel bir tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi, ikramı… kısacası, kendine özgü bir kimliği ve geleneği vardır.
Önceleri Arap Yarımadası’nda kahve meyvesinin kaynatılması ile elde edilen içecek, bu yepyeni hazırlama ve pişirme metoduyla gerçek kahve lezzetine ve eşsiz aromasına kavuşmuştur. Kahve ile Türkler sayesinde tanışan Avrupa; uzun yıllar kahveyi, Türk kahvesi olarak bu yöntemle hazırlayıp tüketmiştir.
Güney ve Orta Amerika menşeili, arabica türü, yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinden harmanlanan ve titizlikle kavrulan Türk Kahvesi, çok ince öğütülür. Bir cezve yardımıyla su ve isteğe göre şeker ilave edilerek pişirilir. Küçük fincanlarla servis yapılır. İçilmeden önce telvesinin dibe çökmesi için kısa bir süre beklenir.
Diğer metotlara nazaran, Türk metodunda kahvenin kaynatılması özellikle tercih edilen bir şeydir. Elde edilen kaynama, çok hafif bir kaynamadır ve çoğunlukla ciddi bir ısı artışından ziyade ısınan su ile çok ince öğütülmüş kahvenin etkileşimidir.
Kahve tutkunları; ufak yudumlar halinde içilen dumanı üstünde bir fincan Türk Kahvesini yoğun gövdesi, nefis lezzeti ve ağızdaki kalıcı aroması için tercih ederler.
Tarihçe
1543 yılında Yemen Valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul’a getirdi.
Türkler tarafından bulunan yepyeni hazırlama metodu sayesinde kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk Kahvesi adını aldı.
İlk olarak 1554 yılında Tahtakale’de açılan ve tüm şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde halk kahveyle tanıştı. Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehaneler ve kahve kültürü dönemin sosyal hayatına damgasını vurdu.
Saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahve, çok miktarda tüketilmeye başlandı. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan sonra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara büyük bir özenle ikram ediliyordu.
Kısa sürede, gerek İstanbul’a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk Kahvesinin lezzeti ve ünü önce Avrupa’yı oradan da tüm dünyayı sardı.
Kurukahveci Mehmet Efendi, 1871 yılında, ilk kez dolaplarda kavurup değirmende öğüttüğü kahveyi halkın tüketimine sundu.
Günümüzde Türk Kahvesi, Türkiye’de ve dünyada Kurukahveci Mehmet Efendi adıyla anılmaktadır.
İncelemeler
Henüz inceleme yapılmadı.